🎽 Günlük Yaşantımızda Çok Önemli Bir Yeri Olan Saatin Tarihsel Gelişimi
ORİGAMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ. § Origaminin başlangıcıyla ilgili kesin bilgiler olmasa da ilk defa kağıdı icat eden Çinliler tarafından yapıldığı daha sonra Budist rahipler tarafından Japonya’ya getirildiği düşünülmektedir. Japonya’da gelişimini tamamladığı için ismini Japoncadan almıştır.
Bulmacada İzmir Kentinin Önemli Bir Mesire Yeri Olan Dağ bulmaca cevabı nedir? Bulmaca, habertürk bulmaca, HT bulmaca, Hürriyet Bulmaca, Sabah Bulmaca, Bulmaca çöz, Kare bulmaca, çengel Bulmaca, Zor çengel bulmaca, Kolay çengel bulmaca, Zor kare bulmaca, Kolay kare bulmaca, Posta kare bulmaca, posta çengel bulmaca, güncel bulmaca, posta gazetesi bulmaca cevapları, bulmaca cevabı
İznik Eğitim ve Öğretim Vakfı: İznik Çinisinin Tarihsel Gelişimi. SerMimar 21 Eylül 2010 Sektörel Makaleler 15 Görüntülenme. Dünya sanat tarihi içinde çok önemli bir yeri olan Türk çini ve seramik sanatının geçmişi 8. ve 9. yüzyıllara, Uygurlara kadar uzanmaktadır. Ama asıl köklü değişim Büyük Selçuklular’la
TürkçeÖğretiminin Tarihsel Gelişimi. Türkçe Öğretiminin Tarihi Gösterim: 81069. Türkçe, Türk toplumunun Cumhuriyet şemsiyesi altında toplanmasına kadar göçebe halk (Türkmenler ya da köylüler gibi) arasında kullanılan bir dil olmuştur. Bu döneme kadar Türkçe, Eski Türkçe (Orhon ve Uygur Türkçeleri), Karahanlı
Silahların İcadı ve Tarihsel Gelişimi. Ateşli silahların kökeni ve ilk gelişimleri hakkında çok şey söylenmekle birlikte, konu yeterince araştırılmadığından ve gerçek kaynaklara dayandırılmadığından sonuçlar hep kuşkulu olmuştur. Ateşli silahların ortaya çıkışındaki başlangıç noktasını, atık organik bazı
Konik kesitlerin her biri ikinci dereceden bir denklemle ifade edilir. (x,y) her bir eğrinin üzerinden alınan bir nokta olmak üzere, x ve y yi birbirine bağlayan ikinci dereceden denklemler aşağıdaki gibidir: Çember denklemi: x 2 +y 2 =1. Elips denklemi: ax 2 +by 2 =1. Hiperbol denklemi: ax 2 -by 2 =1.
Günümüzde modern uygarlıkların mekanik veya diğer yollarla zamanın takibini sağlayan saatler 5500 yıl önce Mezopotamya’nın güney bölgesi olan Eski Mısır ve Sümer’de ortaya çıkmıştır. Güneş saatleri M.Ö. 4 bin yıllarında antik Mısır’da ortaya çıkmaya başlamıştı. Saati göstermek adına dikilmiş en eski
büyükolan enstrümanların rahat çalınabilmeleri için bu doğallık ilkelerine daha fazla dikkat etmeleri gereklilik-tir” demektedir (Becker, 1929:119). Gamların Tarihsel Gelişimi Viyolonseli, tarihini, gelişim sürecini, teknik ola-rak nasıl geliştiğini tanımak icracılar için çok önemli-
Tarihe parayı bulan ilk uygarlık olarak geçen Lidyalılar, M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’da yaşamıştır. Yani, paranın ortaya çıktığı yer şu an bizim yaşadığımız topraklardır. Paranın bulunması, dünyada pek çok olgunun değişmesini ve medeniyetlerin gelişmesini sağlamıştır. Önceden bir mal almak istediğinde, malı
8fxNDck. Roza Galeri Roza Sağlık Akciğer iltihabını tamamen temizliyor! Haftada 2 gün yarım yemek şart! Oldukça lezzetli aromasıyla girdiği her yemeği renklendiren pancar, çok yönlü bir sebzedir. Sadece tabağınıza renk ve tat katmaz, aynı zamanda oldukça besleyici ve tıbbi özelliklere de sahiptir. Pek çok yemeğin yanında tüketilebileceği gibi salata yapımında kullanılabilir ve hatta içecek olarak bile tüketilebilir. Bu mucize besin, başta iltihapları temizlemek olmak üzere sayısız yararı ile mutlaka sofralarınızda olması gereken bir yiyecek. İşte pancarın sağlığınız üzerindeki en etkili faydaları…. Giriş Tarihi 1238 Güncelleme Tarihi 2107
Bebek Gelişiminde Ninninin Yeri Nedir?Bebeğimizin Uyku Rutininde Ninni Ninnilerin Bebeklere Faydaları Nelerdir?Ninniler Beynin Gelişimini Hızlandırıyor Dil Gelişimine Fayda SağlarNinniler Güvenli Bağlanmaya Yardım EderDuygu Durumlarını DüzenlerDaha Güçlü Kişilikler Ortaya Çıkmasına Yardım EderSevgi ve Hoşgörünün Artmasına Yardımcı Olur Ninni, baş ucu dostumuzdur. Bebeğimizi büyütürken yardım aldığımız en büyük destekçilerdendir. Eski dönemlerden günümüze kadar süregelmiştir. Özelikle de Anadolu’da türlü şekillerde söylenmiştir. Hayatımızın da değişmez parçalarındandır. Diğer yandan ninniler sadece ülkemize özel değillerdir. Dünyanın her yerinde, farklı toplumlardan bebeveynler ninniler yardımıyla bebeklerini büyütürler. Ninniler yardımıyla bebeklerini oyalayabilir, sakinleştirebilir ve uyutabilirler. Unutmayalım ki bebeklerdeki ilk öğrenme aracı dinlemedir. Bebeklerimiz dinleyerek öğrenirler. Dinleyerek dünyayı keşfetmeye başlarlar. Onların ilgisini çekmek için de ninniler en önemli dinleti araçlarındandır. Tüm dünyada yer edinen ninnilerin bebeğimizin gelişimindeki önemine ise bu yazımızda yer vereceğiz. Şimdi dilerseniz koltuğunuza yaslanabilir ve bir ninni söyleyerek yazımızı okumaya başlayabilirsiniz. Bebeğimizin Uyku Rutininde Ninni Ninniler bebeğimizi uyutmaya çalışırken başvurduğumuz en önemli yardımcılardandır. Bu önemli yardımcının bizlere sunduğu en önemli şey ise bebeğimizi sakinleştirmesidir. Bebeğimiz bir şeyden rahatsız ve huzursuzsa onu sakinleştirmek için ninniye başvurabiliriz. Böylece onu uyutmak için gerekli ortamı sağlayabiliriz. Bebeğimizi uyutmak için ninniye başvurduğumuzda bu yavaş yavaş bir rutin haline gelecektir. Bebeğimiz de tanıdık ninnileri dinlemeye başladığında kendisini uykuya daha kolay hazırlayacaktır. Kısaca, ninnilerin uyku konusundaki faydalarını 3 madde ile açıklayabiliriz Ninninin bebeklere faydaları açısından önemli maddelerden bir tanesi, ninninin uyku süresini ve kalitesini artırmasıdır. Ninni dinleyen bebeklerin kalp ritimlerinin yavaşladığı da ortaya çıkarılmıştır. Bu da onların sakinleşmesine yardımcı olmaktadır. Ninniler bebekler için birer uyku habercisidir. Böylece ninniyi duyan bebekler uykuya daha kolay ve rahat dalabilirler. Ninnilerin Bebeklere Faydaları Nelerdir? Yazımızın önceki kısımlarında ninnilerin bebekleri sakinleştirdiğini ve onların uyku arkadaşları olduğundan bahsetmiştik. Bebeveynler ninniler yardımıyla bebeklerini oyalıyor, sakinleştiriyor ve uyutuyorlar. Öte yandan bebeğimizin gelişimi için ninnilerin daha birçok faydası vardır. Beyin ve dil gelişimi, güvenli bağlanma, duygu düzenlenmesi ve sevgi dolu ve güçlü kişiliklerin ortaya çıkması gibi birçok konuda ninniler fayda sağlamaktadırlar. Şimdi detaylı olarak bu faydaları inceleyelim. Ninniler Beynin Gelişimini Hızlandırıyor Doğumdan itibaren ninni dinleyen çocukların bilişsel gelişiminde pozitif yönde etkilenmeler görülmektedir. Ninni dinleyen bebeklerin beyinlerindeki çeşitli bölümler aktifleşir. Böylece bebeklerin beyin kapasiteleri artar. Beyin gelişimleri hızlanır. Bebeğiniz bu vesileyle dünyaya daha çabuk uyum sağlar. Dil Gelişimine Fayda Sağlar Ninniler sayesinde bebekler yeni kelimeler öğrenir. Böylece onların kelime dağarcıkları genişler ve dil gelişimleri hızlanır. Ninnilerin ezgi eşliğinde söylenmesi ile bebekler kelimeleri daha kolay öğrenir. Ayrıca bu yolla öğrendikleri kelimeleri de kolay kolay unutmazlar. Bu kelimeleri sıklıkla kullanmaya başlarlar. Siz de bebeveynler olarak yeni ninniler öğrenmelisiniz. Böylece, bebeğiniz de yeni kelimeler öğrenecektir. Öğrendikleri kelimeleri de kullanmaya başlayacaktır. Ninniler Güvenli Bağlanmaya Yardım Eder Bebekler psikolojik gelişimleri için doğumlarından önce ve sonra özellikle de anneleriyle güçlü ve güvenli bağlar kurmalıdırlar. Ninniler bu konuda oldukça önemli yer tutarlar. Nasıl mı? Ninniler sayesinde, bebek henüz anne karnındayken oksitosin hormonu salgılanır. Böylece anne karnındayken dahi bebek annesine daha kolay bağlanmaya başlar. Böylece bebek ve anne arasındaki bağ güçlenir. Ninni onlara güvenli bir ortam hazırlar ve onların daha çabuk kaynaşmasını sağlar. Duygu Durumlarını Düzenler Ninniler sunduğu farklı duygular sayesinde bebeklerin kendi duygularını yönetmesine yardımcı olurlar. Bebeklerin bu dönemlerde duygularını kontrol etmesi oldukça zordur. Ninniler ise onları yeni duygularla tanıştırır. Onlara sakinlik katar. Bebekler de bu sakinlik sayesinde kendilerini daha kolay kontrol edebilirler. ”İsme Özel Bebek Ninnileri” için bağlantımızı ziyaret edebilirsiniz. İsme Özel Bebek Ninnileri; Daha Güçlü Kişilikler Ortaya Çıkmasına Yardım Eder Bebeklikten erken çocukluk dönemine kadar çocuklarımıza ninniler söylemeliyiz. Bu ileriki yaşantılarında onlara önemli katkılar sağlayacaktır. Ninni dinleyerek büyüyen çocukların duygusal anlamda yeterli doyum aldıkları görülmektedir. Bu da onların güçlü kişilikler geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Bu doyuma ulaşan bebeklerin ileriki yaşantılarında sosyal davranışlarını geliştirme ve gerçekleştirmede zorlanmadıkları görülmektedir. Bu nedenle bebeklerimizin kulağından ninniyi hiç eksik etmemeliyiz. Sevgi ve Hoşgörünün Artmasına Yardımcı Olur Ninniler bebeveyn sevgisi ve şefkatinden süzülür. Anne ve babalar, birçoğu anonim olarak ortaya çıkan ninnilere kendi şefkatini katar. Ninniler aracılığıyla bebekleri ile özel bağlar kurarlar. Bu da bebeğin sevgi ve hoşgörüsünün oluşmasına yardımcı olur. Ninni dinleyerek büyüyen bebeklerin sevgi ve hoşgörü aralığı artar. Bu da bebeklerin ileriki yaşantılarında daha hoşgörülü insanlar olmasına yardımcı olur. Bu nedenle sevgi ve hoşgörü dolu çocuklara sahip olmak istiyorsak, onlara sıklıkla ninni söylemeli veya dinletmeliyiz. Özetle şunu söyleyebiliriz ki bebekler ülkemizde ve tüm dünyada bebeklerin oyalanmasına yardımcı olurlar. Onların sakinleşmesini sağlarlar. Bebeklerimiz uykuya ninni sayesinde daha kolay dalarlar. Ayrıca onların büyütülmesinde ninniler oldukça önemli yer tutarlar. Ninni dinleyerek büyüyen bebeklerin bilişsel ve dil gelişimleri hızlanır. Böylece kendilerini daha iyi ifade etmeye başlarlar. Ninniler, bebeklerin duygu durumlarını düzenler. Daha sakin kalan bebekler anne ve babalarıyla daha güven dolu ilişkiler kurabilirler. Sevgi ve hoşgörüsü artan bebeklerin ileriki yaşantılarında daha güzel ve güçlü kişilikleri oluşur. Evet yanlış duymadınız. Sadece ninniler sayesinde bebeğinizde yukarıda anlattığımız gelişimler görülebilir. Bu nedenle bebeğinizi daima ninniler eşliğinde büyütün. Yeni ninniler öğrenin ve bebeğinize bu ninnileri söyleyin. Eminiz ki hayatınız çok daha kolaylaşacak. Bebeğiniz çok daha iyi bir şekilde gelişecektir. ”Bebek Gelişimi” ile ilgili yazılarımızı okumak için bağlantımızı ziyaret edebilirsiniz. Bebek Gelişimi Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz. Sevgiler.
TeknolojiTelevizyonu Kim Buldu? Televizyon İlk Olarak Ne Zaman, Nasıl İcat Edilmiştir? Televizyonun TarihçesiTelevizyon hemen hemen herkesin evinde olan bir teknolojik alettir. Dolayısıyla televizyon hepimizin hayatında önemli bir yer ediniyor. Gündelik yaşantımızda sürekli olarak evde kaldığımızda televizyon izliyoruz. Televizyonda pek çok kanallar ve yayınlar bulunmaktadır. Televizyonun kim icat ettiği ve nasıl bulunduğu da son aylarda arama motorlarında en fazla araştırılan konulardan biridir. Peki, televizyonu kim buldu? Televizyon ilk olarak ne zaman, nasıl icat edilmiştir? Televizyon tarihçesi nedir? İşte televizyon hakkında tüm - 2152 Son Güncellenme - 2152 Güncelleme - 2152Televizyon uydu aracılığı ile kanalları takip edebilmenizi sağlayan elektromanyetik ışınlarla çalışan bir teknoloji ürünüdür. Televizyon bazı kişiler için olmazsa olmazdır. Dolayısıyla bazı insanların hayatında büyük yer edinmektedir. Televizyonu Kim Buldu? Televizyonu bulan kişi John Logie Baird'dir. John Logie Baird İskoçyalı bir mucittir. Televizyon İlk Olarak Ne Zaman, Nasıl İcat Edilmiştir? Televizyon günümüzden yaklaşık 100 yıl önce 1925'li yıllarda icat edilmiştir. Daha önce de pek çok mucit televizyona benzer prototipli cihazlar üretmiştir. Fakat üretmiş oldukları bu prototipler başarısızlıkla sonuçlandığından dolayı mucit John Logie Baird tarafından günümüzde ki halini alan prototip üretilmiştir. Bu yüzden Televizyonun mucidi olarak John Logie Baird kabul edilir. İlk televizyon prototipi bu şekilde İngiltere ülkesinde üretilmiştir. Hareketli görüntülü tek renkli bir şekilde oynatılması amacı ile Televizyon üretilmiştir. Mucit İskoç John Logie Baird elektromanyetik ışıklarla ile birlikte renksiz bir şekilde üretmiş olduğu Televizyon kısa süre içerisinde Dünya'ya yayılmıştır. Televizyonun Tarihçesi İlk televizyon prototipi 1884 yılında üretilmiştir. Paul Nipkow tarafından üretilen prototip başarısızlıkla sonuçlandı ve çalışmadı. Tasarlamış olduğu televizyon sadece tasarım olarak yer aldı. Daha sonra televizyon 1897 yılında tekrar Karl Ferdinand Braun tarafından üretildi. Karl Ferdinand Braun üretmiş olduğu televizyon katot ışınları ile çalışıyordu. Üretmiş olduğu katot ışınlı televizyon, televizyon teknolojisinin gelişmesini sağladı. Üretilen bu televizyon Braun tüpü olarak da adlandırıldı. Daha sonra 1900'lü yıllarda televizyon sözcüğü ilk defa kullanıldı. Ardından burada televizyonlar sergilendi. Sergilenen televizyonların hepsi mekanik televizyonlardan oluşuyordu. Katot ışınları ile üretilen ilk televizyon sayesinde günümüze kadar gelen LED TV ve LCD TV teknolojisi ortaya çıkmış oldu. Televizyon üretilmiş olduğu tarihten itibaren hızlı bir şekilde gelişime uğramış ve günümüzdeki halini almış oldu. Böylelikle televizyon teknolojisinin günümüze gelmesini sağlayan 3 kişi bu teknolojiyi kısa sürede bütün Dünya'ya tanıtmış oldu. Bu şekilde televizyon artık insanların vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Dünya'da pek çok farklı tipte televizyon üretilmektedir.
Yozgat'ta 6 bin yıl öncesine "hassas dokunuş"YOZGAT - Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Yozgat'ta tarihi gün yüzüne çıkartılıyor. Tarihi 6 bin yıl öncesine dayanan ve Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Peyniryemez köyü bölgesinde yer alan Çadır Höyük'te, 2022 yılı kazı çalışmaları başladı. Yozgat'ın en eski tarihi yapılarından biri olan ve MÖ 4000 yılından önce yaşamın olduğu Çadır Höyük'te, arkeologlar fırça darbeleri ile geçmişe ışık tutarak tarihi gün yüzüne çıkartmaya çalışıyor. Çadır Höyük'teki kazılar, 28 yıldır itina ile yapılırken çalışmalar sonrası elde edilen bulgular da arkeologlar tarafından inceleniyor. Bünyesinde Kalkolitik Çağı; Hititler, Frigler ve Persler, Helenistik Çağı; Roma, Bizans medeniyetlerinin izini barındıran Çadır Höyük 'ün bölge ve ülke turizmine kazandırılması amaçlanıyor."Hassas dokunuşlarla gün yüzüne çıkarıyoruz"Kazı bölgesinde çalışan Yozgat Bozok Üniversitesi Sanat Tarihi 3. Sınıf öğrencisi Demet Demirhan, "Çadır Höyük kazı alanında çalışıyoruz. Şuan çalıştığımız alan Kalkolitik dönem. Bu dönem hassas bir dönem olduğu için çok ince çalışmalar yapıyoruz. Şu an da çalışmalarımız çok güzel gidiyor, hocalarımız bize çok yardımcı oluyorlar. Hassas dokunuşlarla biz de bu alanın gün yüzüne çıkmasına yardımcı oluyoruz" dedi."Tarihi kalıntıları ortaya çıkarıyoruz"Yozgat Bozok Üniversitesi Sanat Tarihi 4. Sınıf öğrencilerinden Ezgi Bakioğlu ise, "Çadır Höyük'te görev aldım. Burada tarihi kalıntıları ortaya çıkarıyoruz. Kazı yapıyoruz, Çadır Höyük eski uygarlıklara dayanan bir yapı. Burada günümüze kadar gelen kalıntıları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Şu anda çalışmalarımıza devem ediyoruz" şeklinde konuştu."Kazı çalışmalarına katkıda bulunuyoruz"Kazı çalışmalarına Peyniryemez köyünden katılan vatandaşlardan Esma Solak da, "Buraya geliyoruz, çalışıyoruz. Ailemize katkı sağlıyoruz hem de buranın aydınlığa çıkmasını istiyoruz. Burada kazı çalışmaları yapıyoruz. Burasının turizme kazandırılmasını istiyoruz. Biz de kazı çalışmaları ile katkıda bulunuyoruz." ifadelerine yer verdi."Erken evrelere ait yeni mimari öğeler ortaya çıkmaya başladı"13 Temmuz'da çalışmalara başladıklarını belirten kazı başkan yardımcısı Burcu Yıldırım da, "Leiden Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde doktora çalışmalarıma devam ediyorum. Biz bu seneki çalışmalarımıza 13 Temmuz'da başladık. 30 Ağustos'a kadar çalışmalarımıza devam etmeyi düşünüyoruz. Şuanda Kalkolitik dönem, Bizans dönemi ve demir çağına ait açmalarda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yaklaşık 20 işçi ve bir o kadar öğrenci ve uzman ile yaklaşık 35 kişilik bir ekibimiz var. Çalışmalarımız gayet iyi gidiyor. Şu ana kadar Kalkolitik dönemden bahsedecek olursak aşağı kasaba olarak adlandırdığımız alanda büyük ihtimalle bu sezonun sonunda en erken evreye ulaşmış olacağız. Bu bizim umduğumuzdan çok çok daha iyi bir gelişme olacak. Kazı çalışmalarımızda şu ana dek birçok mimari öğelere rastladık. Bahsettiğim gibi en erken evrelere ulaşırken aslında bu erken evrelere ait yeni mimari öğeler ortaya çıkmaya başladı. Tabi bunlar çok ilginç ve bunların kazısına devam ediyoruz. Bol bol çanak çömlek buluyoruz, hayvan kemikleri buluyoruz ama sezonun sonunda bu görüntü değişebilir. Şu anda daha çok mimari buluntular çıkıyor" diye konuştu."Kalkolitik dönemden Bizans dönemine kadar kesintisiz bir yerleşim söz konusu"30 yıla yakın kazı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çadır Höyük Kazı Başkan Vekili Deniz Erdem ise "Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarihsel Çevre Değerlerini Koruma Merkezinde görevliyim. Aynı zamanda Çadırhöyük'te kazı başkan vekilliğini yürütüyorum. Höyüğümüzde 30 yıla yakın kazı çalışmalarımız devam ediyor. Yozgat tarihi için oldukça önemli bir yer çünkü milattan önce 4. binde şu anda içinde bulunduğumuz alan erken dönem alanı. Kalkolitik dönemden Bizans'a kadar kesintisiz bir yerleşim söz konusu. Bu da aşağı yukarı 6 bin yıllık tarihe tekabül etmekte. Dolayısıyla Yozgat'ın 6 bin yıl boyunca gösterdiği gelişimi çadır höyükten okumak mümkün" dedi."Seramik üreticiliği ve ticaretine ev sahipliği yapmış"Çadır Höyüğün erken dönemden itibaren seramik üreticiliğine de ev sahipliği yaptığını söyleyen Erdem, "Aynı zamanda bu seramiğin ticaretini yapmış bir höyük. Dolayısıyla ticaret ağları açısından da önemli bir yerde bulunmakta. Önümüzdeki çalışmalarda daha erken neolitik döneme de inmeyi umuyoruz. Dolayısıyla ilk köy yerleşiminden günümüze kadar Yozgat tarihini detaylı bir şekilde Çadırhöyük'ten öğrenmek mümkün olacak. Kalkolitik dönemden itibaren yerleşim görmüş erken tunç çağında yerleşim devam etmiş daha sonra Hitit'ler ve demir çağ yerleşiminin üzerine Roma Helenistik dönemler yaşanmış en sonda Bizans yerleşimiyle höyüğümüz son bulmuş. Yozgat'ın en eski tarihi yapılarından bir tanesi ve yerleşiminin kesintisiz olması. En önemlisi bütün bir tarihi gelişimi hiçbir fire vermeden detaylı bir şekilde incelememiz ve anlamamız mümkün" ifadelerine yer verdi. Helenistik Yozgat Roma Kültür Sanat Haberler
günlük yaşantımızda çok önemli bir yeri olan saatin tarihsel gelişimi